Rodos, 12 Adalar içerisinde belki de en etkileyici olanıdır. Aynı zamanda yaz aylarında umuma mahsus pasaport sahiplerinin Rodos’a gitmek için pek çok zaman vize alması da gerekmiyor. Sadece sabah seferi ile adaya ulaşan Türk gezginler, kapı vizesi almak suretiyle Rodos’a giriş yapabiliyor. Ancak sonrasında ülkenin diğer yerlerine geçiş yapmak mümkün olamıyor. Rodos’u bu denli cazip kılanların başında ise elbette inanılmaz derecede zengin kültürel yapısı geliyor. Ne de olsa ada uzun süreler şövalyelerin, akabinde Osmanlı’nın ve nihayetin Yunanlıların egemenliği altında kalmış. Bu nedenle her üç kültüre ait çok sayıda öge yer alıyor. Bu adaya şövalyeler adası denmesinin sebebi de tam olarak bu…

Rodos’ta Ulaşım Nasıl?

Rodos’ta ulaşım için çok sayıda seçenek yer alıyor. Bunlardan bir tanesi ada çevresinde hizmet veren taksiler. Bu taksiler, Yunan hükümeti tarafından belirlenmiş olan tarifeye uygun olarak çalışıyor. B tarife uyarınca kilometre başına 1 Euro ücret alınması icap ediyor. Öte yandan azman zaman havaalanına geç vakitte inen uçaklara yönelik fazla seçenek yer almadığından dolayı zor durumdan yararlanmak isteyen bazı dolandırıcılar da bulunuyor. Ayrıca Rodos’ta otobüsler ve adanın pek çok noktasına ulaşım sağlıyor. Bu otobüslerin tarifeleri limanda ve pek çok otobüs durağında yer alıyor. Otobüs ücretleri ise gidilecek olan bölgeye göre değişkenlik arz edebiliyor. Aynı zamanda gece saatlerinde toplu ulaşım seçeneklerinin yok denecek kadar azalabileceğini de göz önüne almak icap ediyor. Uber ve benzeri uygulamalar ise henüz Rodos’ta mevcut değil.

Otobüs bileti ve uçak bileti satın almak için hizlibilet.com’a üye olmanıza gerek yok.

Adayı Kolay Yoldan Gezmenin Bir Yolu Var mı?

Bu anlamda adada tur otobüsleri mevcut. Hop on Hop off olarak adlandırılan bu otobüsler, adanın neredeyse her bölgesine ulaşıyor. Yetişkinler için yaklaşık 9 Euro ücreti olan bu otobüslerde iki ayrı hat bulunuyor. Bu hatlardan bir tanesine kırmızı, bir diğerine ise sarı hat adı veriliyor. Gezginler arzu ettikleri hattan biletlerini aldıktan sonra bu bilet genelde yirmi dört saat boyunca geçerli oluyor. Gezginler de sık sık geçen otobüslerden dilediklerine binerek ya da istedikleri durakta inerek herhangi bir ek ücret ödemeden adada gezebiliyor. Ayrıca bu otobüslerde kulaklıklı rehber ve kablosuz internet bağlantısı da yer alıyor.

Adada Şövalyelerden Kalma İzler de Var mı?

Şövalyeler Adası olarak tanınan Rodos’ta elbette pek çok gezgin şövalyelerden kalma izleri haklı olarak arıyor. Bu anlamda adada çok sayıda detay mevcut. Bunlardan bir tanesi de Büyük Üstatlar Sarayı ya da orijinal adı ile Grand Masters Palace. Bu saray aynı zamanda müze olarak da kullanılıyor. Giriş ücretinin yaklaşık 6 Euro olduğu bu sarayda, gezginler arzu ettikleri şekilde ziyarette bulunabiliyor. Adeta bir orta çağ ambiyansı yaşanıyor. Aynı zamanda Şövalyelerin tarihine dair pek çok ize şahitlik etmek de mümkün oluyor. Bu müzenin hemen arka tarafında ise Osmanlı Dönemi’nden yadigar bir cami yer alıyor. İşte Rodos, kültürlerin bu denli iç içe geçtiği bir ada olarak büyük beğeni topluyor.

Adada Konaklama Seçenekleri Ne Durumda?

Bu adada konaklama açısından sayısız seçenek mevcut. Aralarında beş yıldızlı otellerin ve hatta zincir otellerin de yer aldığı ada, hemen her bütçeye uygun bir konaklama imkanı sunuyor. Gezginler arzu ederlerse yatakhane benzeri hostellerde, arzu ederlerse de Sheraton ve benzeri lüks otellerde konaklayabiliyor. Bazı otellerin daha unutulmaz bir tatil adına kendilerine ait havuz ve benzeri imkanları da bulunuyor. Öte yandan adada günlük pansiyon kiralanması da mümkün. Bununla beraber pek çok gezgin adada günübirlik geziler de icra ediyor. Konaklama fiyatlarını çok daha ucuza getirmek için ise gezginler erken rezervasyon fırsatlarından yararlanabiliyor. Bu sayede çok daha uygun fiyata çok daha konforlu ve hizmet kalitesi yüksek oteller ile Rodos tatili daha unutulmaz hale geliyor.

Rodos’a Nasıl Gidilir?

Rodosa gitmek için iki ayrı seçenek mevcut. Bunlardan bir tanesi hava yolu, bir diğeri ise deniz yolu. Hava yolu ile adaya ulaşmak isteyen gezginler için Türkiye’den direkt uçuşlar şu an için bulunmuyor. Ancak gezginlerin Yunanistan aktarmalı olarak ulaşması mümkün. Başta Atina olmak üzere pek çok şehirden bu adaya direkt uçuşlar icra ediliyor. Deniz yolu ile ulaşacak olanların ise tercihi pek çok zaman Marmaris ve Bodrum’dan kalkan feribotlar. Genel olarak günde iki feribot seferi yapılıyor ve bu feribotlar günübirlik gezilere de olanak tanıyor. Aynı zamanda Yunanistan’ın çeşitli şehirlerinden kalkan feribotlar da mevcut. Nihayetinde Türkiye kalkışlı pek çok cruise gemisi de bu adaya uğruyor. Hatta bu cruise turları için herhangi bir vize ya da benzeri hazırlık gerekmiyor.

Rodos Tarihi Yerleri

Rodos’ta tarihi bir gezi dendiği zaman akla ilk olarak Old Town ya da eski kent bölgesi geliyor. Eski kent bölgesi, şövalyeler tarafından da oldukça sık kullanılan bir yermiş. Bu sokakta gezmek ve fotoğraflar çekmek pek çok gezginin yapmadan geçmediği aktiviteler arasında yer alıyor. Aynı zamanda Rodos Limanı’nın girişinde bir zamanlar Rodos Heykeli’nin yer aldığı alan da pek çoğu tarafından merak ediliyor. Bununa beraber Rodos’ta görülmeye değer bir Akropol de mevcut. Her ne kadar Atina kadar olmasa dahi Rodos Akropolü de oldukça popüler. Aynı zamanda Rodos’tan söz edilirken tarihi yerlerin kısıtlanması da doğru değil. Ne de olsa adanın hemen her yerinde tarihten son derece etkileyici izler yer alıyor. Bu adanın artık bir büyük şehir haline geldiğini de ayrıca bilmek gerekiyor.

Ada’da Türk Temsilciliği Var mı?

Rodos’ta Türk temsilciliği mevcut. Bu nedenle Atina Büyükelçiliği görev bölgesinde olduğunu söylemek ile yetinmek doğruyu ifade etmiyor. Rodos Başkonsolosluğu, Türk vatandaşlarına bu adada konsolosluk himayesi sağlıyor. Bu konsolosluk 1925 yılından bu yana faaliyetlerine devam etmek ile beraber, Türkiye’nin en eski dış temsilciliklerinden bir tanesi olarak dikkat çekiyor. Başkonsolosluk vazifeyi ise şu anda Barış Kalkavan tarafından icra ediliyor.

Rodos’ta Ne Yapılır?

Rodos tatilini tam olarak verimli geçirmek adına adaya en az iki tam gün ayrılması gerekiyor. Bundan dolayı da gezginler adayı tam olarak keşfedebilmek adına genel olarak üç gece konaklama yapıyorlar. Ne de olsa burası Yunanistan’ın en büyük adalarından bir tanesi olarak biliniyor. Bu adada yapılacaklar arasında ilk olarak orta çağın gizemini hissetmek geliyor. Yedi ayrı uyruğa mensup olan şövalyeler tarafından oluşturulmuş olan bölgede gezmek de en keyiflisi. Şövalyeler sokağı boyunca bu milletler tarafından meydana getirilmiş çok sayıda han mevcut. Bunların her biri ise ayrı ayrı görülmeye değer. Aynı zamanda gezginler vakit bulmaları halinde muhakkak Lindos’u da ziyaret etmeli. Lindos, doğal bir limana sahip olmasının yanında eşsiz doğal güzelliği ile de görenleri adeta kendine hayran bırakıyor. Ancak bu bölgenin adanın merkezinden bir miktar uzak olduğunu da bilmek gerekiyor. Ancak bu bölgede otopark konusunda bazı sıkıntılar da zaman zaman yaşanabiliyor. Bilhassa bu sorun canlı sezonda baş gösteriyor.


Beğendiysen Akradaşlarınla Paylaş

1

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir